🦘 Kanserle Mücadele Ile Ilgili Yazılar

Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense, pişmiş yiyecekleri sever. Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın. Son dakika kanserle mücadele ediyordu, acı haber geldi! Ünlü oyuncu genç yaşta hayatını kaybetti. Mentalist, Criminal Minds gibi dizilerle tanınan ünlü oyuncu John Zderko’dan acı haber geldi. Zderko’nun 60 yaşında kansere yenik düşerek hayatını kaybettiği belirtildi. Türkiye’de de çok izlenen The Menalist, Criminal Kanserle mücadele eden Canan Ergüder, eşi Kenan Ece ile fotoğrafını paylaştı 26.09.2021 21:01 | Son Güncelleme: 26.09.2021 21:01 TAKİP ET Bir süredir meme kanseriyle mücadele eden Yemeklerelezzet katan ve sağlığa pek çok faydası bulunan sumak, kanserle mücadelede de oldukça etkili. Sumak, aslında yabanî bir bitkidir. Sumak çalısı 3 metreye kadar uzayaabilir. Beyaz çiçekleri kırmızı meyve verir ama bunlar olgunlaşmadan toplanır, kurutulur ve böylece uzun süre saklanabilir. Ayrıcaher yıl 7.6 milyon kişi kanserden ölmekte. Böyle gittiği takdirde 2030 yılında dünyada her yıl kansere yakalanan insan sayısı 21.4 milyona erişecektir. Bu açıdan kanserle mücadele acil eylem gerektirmektedir” dedi. “Türkiye’de meme kanseri bir halk sağlığı sorunudur” Kanserle mücadele eden Özkan Uğur’ın sağlık durumu nedir? 20.05.2020 16:10 | Son Güncelleme: 20.05.2020 16:10 TAKİP ET Maske Tak videosu ile gündeme gelen MFÖ grubunun üyesi Özkan 08.07.2021 02:04. Bir süredir göğüs kanseri ile mücadele eden ünlü oyuncu Canan Ergüder, sosyal medya hesabından son halini paylaştı. Ergüder, fotoğrafının altına "Artık biraz da böyle" notunu düştü. Son olarak Menajerimi Ara dizisinde rol alan ve geçtiğimiz aylarda kansere yakalandığını açıklayarak diziden ayrılan Kanser hücreleri üzerine yapılan bir dizi laboratuar çalışması, antikanser etkilere sahip olduğunu düşündürmektedir. Kanser hücreleri ile mücadele edebilmekte ve daha fazla çoğalmasını önleyememektedir. Göğüs kanseri, bağırsak kanseri, mide kanseri ve cilt kanseri hücrelerine karşı çok etkili olduğu görülmektedir. TülayBayramoğlu Kanser Ile Mücadele. Kemoterapi kanser hücreleri ile beraber saç hücrelerini de etkiler. Bunun sonucunda saçınız veya vücudunuzdaki diğer tüyler dökülebilir. Bu dökülme alopesi Read more. Kemoterapi de Kabızlık. Tülay Bayramoğlu Kanser Ile Mücadele. Dışkılama sayınızın her zamankinden daha az vXTlkS. Her yıl milyonlarca ölüme neden olan ve önlenebilir olan hastalıklara karşı bilinci artırmak için dünya çapında farkındalık çalışmaları Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü UICC ve katılımcı kuruluşlar tarafından düzenlenmektedir. Kanser ile baş edebilmek için kusursuz bir koordinasyon ile mücadeleye ihtiyaç vardır. senCard, Dünya Kanser Günü'nde de kanserle mücadele etmek ve bu konuda mesajları yaymak için daha büyük bir farkındalık yaratılabileceğine inanıyor. 4 Şubat Dünya Kanser Günü Hakkında Kanser, dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi haline gelmiştir ve buna bağlı olarak toplumlarda önemli bir sosyo-ekonomik yüke, bireylerde de maddi ve manevi zorluklara yol açabilmektedir. Tüm bunların yanında, kanser türlerinin birçoğunun önlenebilir olması, Dünya Kanser Günü'ne verilmesi gereken önemin de giderek artmasına yol açmaktadır. Son istatistiklere göre, Türkiye'de her yıl ortalama 170 bin kişiye kanser teşhisi konulmaktadır. Türkiye'de erkeklerde en sık görülen türler, prostat ve sigara kullanımı ile ilişkilendirilebilen akciğer kanserleridir. Kadınlarda en sık görülen türün ise meme kanseri olduğu bilinmektedir. Obeziteye bağlı oluşan kanserlerin ise daha çok kadınları etkilediği bilinmektedir. Çocukluk çağında görülen kanser türlerine bakıldığında ise, lösemi en sık görülen kanser türü olmaktadır. "Dünya Kanser Günü" her yıl 4 Şubat Günü, kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, doğru bilinen yanlışları düzeltmek ve doğruların herkese ulaşmasına yardımcı olmak amacı ile çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Uluslararası Kanser Savaş Örgütü UICC tarafından yayınlanan bildirgelerde kanserle mücadele konusunda yapılması gerekenler ve öne çıkan noktalar şöyle sıralanmıştır; 1. Sağlıklı Bir Çevre Her çeşit iş yeri sağlıklı yaşamı benimsemeye yönelik çalışanlarını motive edici programlar ve politikalar uygulayabilir. Dumansız iş yeri politikası ve sigarayı bırakmaya yönelik bilgilendirmeler yapılabilir. Sağlıklı gıdaya erişim sağlanması, ofis içi fiziksel aktiviteye teşvik programlarının oluşturulması gibi uygulamaları kurgulayabilir. 2. Kanserden Korun Kanser, çevresel ve genetik faktörlere bağlı oluşabilmektedir. İlgili çevresel faktörler arasında davranışsal ve yeme alışkanlıkları gelmektedir; vücut kitle indeksinin yüksek olması, yetersiz meyve ve sebze tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımı kanser riskini ciddi ortanda artırabilmektedir. Bu çevresel risk faktörlerinin en aza indirgenmesine yönelik kararlar, hayati önem taşımaktadır. 3. Erken Teşhis Kanser türlerinin verebileceği fiziksel uyarıların farkında erkenden varmak, ilgili bulguları araştırmak ve tetkik için bir uzmandan destek almak, erken tanı şansını arttırmaktadır. Bu nedenle, kanser ile ilgili olarak oluşturulacak olan erken teşhis programları, bu olanaklar hakkındaki farkındalığı arttırmayı hedeflemelidir. Sağlık Bakanlığı ve diğer özel kurum ve kuruluşların oluşturduğu toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik çalışmaların desteklenmesi önemlidir. Bunun dışında, bireyler de kendi vücutları hakkında bilgi sahibi olmaya, ve olası bir değişikliği zamanında fark edebilmek için gerekli farkındalığa erişmiş olmalıdırlar. Bilindiği üzere, erken teşhis, bir tedavinin başarılı olması yolunda atılabilecek ilk ve en önemli adımdır. Farkındalığın Parçası Ol! Her yıl, 4 Şubat günü Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kanser Günü olarak kabul edilmektedir. Hazırlanan farkındalık çalışmalarının teşvik edeceği sağlıklı yaşam davranışları ile kanserden korunmak mümkün olabilmekte ve tarama programları sayesinde erken teşhis imkanları sayesinde kanser önlenebilmekte ve tedavi edilebilmektedir. Kanserle mücadele uzun soluklu bir maraton olup, kurum ve kuruluşların yanı sıra, bireylerin de bu farkındalık çalışmalarında aktif rol almasını gerektirmektedir. Onkolojide standart tedaviler dışında hastalar alternatif tedavilere de yöneliyor. Kanser hastaların tereddütte kaldığı bu durumla ilgili ve yapılması gerekenleri Kanserde Güncel Tedavilere Erişim ve Geliştirme Derneği KANSERTED Başkanı, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun’a DOKTORUNA BAŞVURULMALI“Kanser teşhisi konulduktan sonra hem hastada hem de yakınlarında psikolojik ve sosyal olarak büyük bir yıkım olmaktadır. Bu süreçte özellikle kemoterapinin yapmış olduğu ciddi yan etkiler nedeni ile hasta ve yakınları bir onkoloji uzmanına gitmek yerine doğrudan alternatif tedavilere yönelebilmektir. Ama günümüzde onkoloji alanındaki gelişmeler ile artık akıllı ilaç dönemi başlamıştır. Birçok hastada tümör dokusu üzerinde yapılan moleküler ve genetik analizler sonucunda kemoterapiden çok daha az yan etkilere sahip tedavi seçenekleri ortaya çıkmıştır. Yine bağışıklık sistemini uyararak etki eden immunoterapi aşı tedavisi birçok kanser türünde etkinlik göstermektedir. Bu tedavilerin önemli bir kısmının ülkemizde geri ödemesi bulunmaktadır. Ayrıca kemoterapinin yine birçok hastalıkta çok etkili olduğunu söylemeliyiz. Daha az yan etkisi olan birçok kemoterapi ilacı artık kullanıma girmiştir. Kemoterapi ile akıllı ilaçların bir arada olduğu etkili tedavilerde geliştirilmiştir. Yeni geliştirilen bulantı ilaçları ve benzerleri sayesinde eskisi kadar yoğun yan etikler artık görülmemektedir. Bu nedenle hiçbir hastamızın onkoloji doktoruna danışmadan, mevcut etkili tedavi seçeneklerini öğrenmeden sırf kemoterapi korkusundan standart uygulamaların dışına çıkmaması gerekir. VİTAMİNLER BİLİNÇLİ KULLANILMALIKanser hastalarında gerek tedavi sürecinde gerekse vücut bağışıklık sisteminin kansere karşın etkin mücadelesinde vitamin ve minerallerin normal düzeylerde olması son derece önemlidir. D vitaminin bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre büyümesini düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Yine magnezyum düzeylerindeki düşüklüğün immün sistemin en önemli hücresi olan T hücrelerinin çalışmasını etkisiz kılacağı ve kanser ile savaşta zafiyete yol açacağı gösterilmiştir. Buna benzer şekilde C vitamini, B12 vitaminleri ve çinko gibi minerallerin kanser hücreleri ile savaşta önemli rolleri bulunmaktadır. Yine probiotiklerinde kanser ile mücadele faydalı olabileceği birçok çalışmada iddia edilmiştir. Fakat bu vitamin ve ürünlerin kanser hastalarında bilinçli olarak kullanılması son derece önemlidir. Eksiklik olduğunda mutlaka takviye edilmelidir. Normal şartlarda bunları sebze-meyve gibi doğal beslenme yolları ile almak daha sağlıklıdır. Bu ürünlerin bilinçsiz kullanılması ise maalesef bazen kanser hastalarında zararlı etkiler ortaya çıkarabilmektedir. Örneğin meme kanserli hastalarda eksikliği olmamasına rağmen bilinçsizce kullanılan A, C, E vitaminleri ile B-12 vitamini ve demir preperatlarının tedavi alan hastaların sonuçlarını olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Yine bir çalışmada bilinçsizce kullanılan probiyotiklerin immunoterapi alan kanser hastalarının tedavisinde zararlı olabileceği iddia edilmiştir. Bu nedenle kanser hastalarında vitamin ve gıda takviyelerinin bilinçli kullanımı son derece önemlidir. Bu da ancak onkoloji doktorunun kontrolü altında yapılabilir. İLAÇ ETKİLEŞİMİNE DİKKAT!Fitoterapi denilen bitkisel ürünler ile birlikte propolis, zerdeçal ve benzeri bitkisel takviyeler kanser hastalarının en çok ilgi gösterdiği alanlardır. Bu tedaviler ile ilgili hastalarımızın en çok dikkat edilmesi gereken durum ilaç etkileşimidir. Onkoloji hastalarında standart yani etkinliği ispatlanmış tedaviler ile birlikte bu ürünlerin bir arada kullanılması ilaç etkileşimi’ neticesinde çok ciddi yan etkilere yol açabilmektedir. Bu ürünler uygulanan kemoterapi ve akıllı ilaçların karaciğer ile böbrekten atılmasını kısıtlayabilmektedir. Bu nedenle vücutta biriken ilaçlar karaciğer ve böbrekte ciddi zararlara yol açabilmektedir. Bazen de tam tersine bu ürünlerin kullanımı kemoterapi ve akıllı ilaçların metabolizmasını artırmakta başka bir deyişle vücutta etkili düzeye ulaşmadan atılmasına yol açmaktadır. Bu gibi durumlarda da uyguladığımız tedaviler beklentimizin tersine etkisiz olmaktadır. Onkoloji hasta ve yakınlarının zarar görmemek adına bu tür tedavileri mutlaka kendi onkoloji doktorlarına danışmaları gereklidir.” Farklı alanlardan bilim insanlarının katılımıyla farklı şehirlerde devam eden Bilim Genç Kafe etkinlikleri son olarak Ankara’da Aralık 2015 tarihinde TÜBİTAK Başkanlık Binası’nda düzenlenen Bilim Genç Kafe’nin konuğu Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit oldu. Özyiğit kanser hakkında bilgi verdi ve katılımcıların sorularını cevapladı. Bunlardan birkaçını sizlerle paylaşıyoruz. Siz de bilim dolu keyifli bir sohbete katılmak istiyorsanız etkinlik duyurularını adresinden takip edebilir ve masalar dolmadan Bilim Genç Kafe’deki yerinizi ayırtabilirsiniz. Kanser Nedir? Kanser belirli bir doku ya da organdaki bazı hücrelerin çevresel faktörler ve genetik yatkınlıkla mutasyona uğrayıp vücudun kontrol mekanizmasından çıkıp kontrolsüz bir şekilde bölünmesidir. Bu kontrolsüz bölünme sırasında oluşan hücre kitlesinin etrafında birtakım sinyal iletileri vasıtası ile yeni kan damarları oluşabilir. Ayrıca kanserli hücrelerin komşu sağlıklı hücrelerle arasındaki iletişim de farklılaşır. Bu sayede bağımsız ve kontrolsüz büyüyen hücreler, ortaya çıktığı doku ve organda kitle oluşturur. Ayrıca kan veya lenfatik dolaşım vasıtası ile başka uzak doku ve organlara yayılabilirler. Kanserden korunmak için neler yapılabilir? Kanserden korunmak için beş etken çok önemlidir. Bunlara uyulduğu takdirde kanser riski önemli ölçüde azaltılabilir. Ancak bu önlemlerin alınması kansere yakalanılmayacağı anlamına gelmez. - Tütün ürünleri kullanımı sigara, puro, nargile kansere neden olan en belirgin etkendir. Başta akciğer kanseri olmak üzere her yıl 1 milyon kişi tütün ürünleri kullanımına bağlı kanserler nedeni ile hayatını kaybediyor. Bu yüzden kesinlikle sigara, puro veya nargile içilmemesi gerekir. - Alkol kullanımından kaçınmak kansere yakalanma riskini azaltır. - Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek ve işlenmiş etlerin salam, sucuk, sosis aşırı her gün tüketilmemesi kanser riskini azaltır. - Obezite herkes için kanser riski oluşturmakla birlikte özellikle kadınlarda meme, rahim ve yumurtalık kanseri riskini artırır. Annenin bebeğini uzun süre emzirmesi ise meme kanseri riskini azaltır. - Cinsel yolla bulaşan virüslerden HIV, HPV korunmak da kanser riskini azaltır. Kanserin en önemli belirtileri nelerdir? Vücudumuzda gittikçe büyüyen kitleler, insan dışkısında gaita kan, derideki benlerde büyüme ve renk değişikliği kanser belirtisi olabilir. Sağlıklı bireylerde kanser için tanı testlerinin yapılmasını öneriyor musunuz? Meme kanseri ve bağırsak kanserleri için belli bir yaştan sonra tarama testleri öneriliyor. Bununla beraber biz onkologların tedavi sonrası hastaların kontrol muayenelerinde kullandığımız bazı tümör belirteçlerinin kesinlikle tarama amaçlı kullanılmaması gerekiyor. Bunlar gereksiz endişenin yanı sıra sağlık harcamalarında artışa neden olur. Cep telefonları ne derece kanserojendir? Cep telefonları Dünya Sağlık Örgütü tarafından Grup 2B kanserojen olarak sınıflandırılmıştır. Yani eldeki veriler son derece belirsiz ve sınırlıdır. Bu nedenle özellikle uzun dönemde bebekler ve çocuklar üzerinde ne gibi etkiler bırakacağı bilinemediği için cep telefonları mümkün olduğunca onlardan uzak tutulmalıdır. Kanser nasıl tedavi edilir? Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kanser tedavisinde kullanılan başlıca yöntemlerdir. Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesinin veya bölünmesinin önüne geçmek için kanser ilaçlarının kullanılmasıdır. Radyoterapi ise kanserli dokunun iyonlaştırıcı radyasyon kullanılarak yok edilmesi ve sağlıklı dokuların bu işlem sırasında korunmasıdır. Kanser tedavisinde moral ve motivasyon etkili midir? Bağışıklık sistemi zayıfladığında vücut hastalığa açık hale gelir. Stress birçok hastalığa davetiye çıkarır. Moral ve motivasyon kanser hastasının üzerindeki yükü hafifletir. Böylece hasta kanserle daha etkili biçimde mücadele edebilir. Bilim Genç web sitesinde yayınlanan yazı, haber, video, fotoğraf, çizim ve animasyonların her türlü hakkı TÜBİTAK’a aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi olsa alıntı yapılamaz, kopyalanamaz ve başka yerde yayınlanamaz. Kanserle tanışma Günlük yaşamın koşturması içinde beklenmedik biçimde ortaya çıkan hastalık yeni bir uyum ve yaşam tarzı gerektirir. Şaşkınlık, ne olduğunu anlayamama, tanıyı doğrulatma ihtiyacı, kızgınlık ve durumu kabullenme ile depresyon görülebilir. Kanser tanı ve tedavisinin ilk dönemlerinde ortaya çıkan bu tepkiler genellikle birkaç hafta içinde yatışır ve kendinize yeni bir uyum biçimi bulursunuz. Bazen endişeler, korkular devam eder yada aklınızdaki soruları yakınlarınız ile konuşmakta zorluk çekersiniz. Bu durumda bir danışmana yada ruh sağlığı uzmanına başvurmak yararlı olur. Ruhsal sorunlarınızla ilgili danışmaya gittiğinizde hikayenizi anlatmakla başlarsınız. Nasıl hastalandınız? Hastalıkla ilgili neler hissediyorsunuz, endişeleriniz güçlükleriniz neler? Hayatınızda neler değişti, bunlardan hangileri ile baş edebiliyor, hangileri ile baş edemiyorsunuz? İlk aşama durumunuzun tanımlanmasıdır. İkinci aşama endişelerinizin; sizi, ilişkilerinizi ve yaşamınızı nasıl etkilediğini, neler hissedip nasıl davrandığınızı anlamaktır. Bu zor dönemi geçirmek için gösterdiğiniz çabalardan hangilerinin işe yarayıp hangilerinin yaramadığını anlamak sizi rahatlatır. Psiko-onkoloji, kanser tedavisinin parçası haline gelmeli Hastalık yaşamınızı kontrol edebilmenizi engeller. Duygularınızı anlayabilmek ise değiştiremeyeceğiniz gerçekleri kabul edebilme, kontrol edebileceklerinizi düzenleme gücünüzü geri kazandırır. Hastalıkla daha etkili yollarla başa çıkabilirsiniz. Günlük yaşamla ilgili sorular daha basittir ve daha kolay halledilebilir. Öncelikle en kolay çözümleyebileceğiniz konulardan başlamak, derin ve zor sorunları daha sonraya bırakmak uygundur. Duygu ve davranışlarınızı ifade edip anlamak sizin için daha sağlıklı olan çözüm yollarını bulmanızda yararlı olur. Duygu ve davranışlarınızı daha iyi anladıktan sonra neler yapabileceğinizi bulabilirsiniz. Baş edilemez gibi gözüken durumlar üzerinde kontrolünüzü kazanır ve yaşamınızı düzenleyebilirsiniz. Hastalığınız ve tedaviler hakkında istediğiniz bilgileri alabilir, yapmak istediklerinize karar verebilirsiniz. Hayatınızı karmakarışık bir hale getiren kanser tedavileri kriz dönemidir. İlk dönemde olanlara bir anlam vermekte zorlanabilirsiniz ama krizlerden büyüyerek, olgunlaşarak, günlük koşuşturmalar arasında unuttuğumuz varoluşumuzu fark ederek çıkabilirsiniz. İlk dönemdeki karmaşadan yaşamın anlamını yeniden bularak, yaşamınızda siz daha mutlu edecek önemli değişiklikler yaparak çıkabilirsiniz. En basit ve en kolay değiştirebileceğiniz davranışlardan başlayınız. Doktorunuza sormak istediklerinizin listesini yapmak Tedavi kararlarına katılmak Aileden ve arkadaşlardan destek istemek, desteği kabul etmek Ulaşabileceğiniz hedefler koymak ve onlara ulaşma planları yapmak Yaşamda yeniden bir anlam bulmak ve amaç edinmek Zorluklar ve gerginlikle yeni başa çıkma yolları öğrenmek Sizin için yeterince iyi olmayan davranış ve alışkanlıklardan kurtulmak Kanserle yaşamak ya da Kanser Survivor’ı olmak Başka hastalar da benzer sorunlar yaşıyorlarmı? Kanserle karşılaşan herkes ciddi zorluklar yaşar, hastalıkla baş etmede güçlük çekebilir. Hastaların yarısı tedavi gerektirecek düzeyde uyum bozuklukları ve depresyon geçirir. Ailem için ne yapabilirim? Kanser bir aile hastalığıdır, aileler de yoğun gerginlik ve sıkıntı yaşar. Yakınlarına en iyi şekilde bakım verebilmek için uğraşırken ailenin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışırlar. Yalnızlık, yorgunluk, çaresizlik, tükenme sıktır. Onların da yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız doktorunuzdan yardım isteyebilirsiniz. Daha önceleri açık ve yakın ilişkileri olan aileler kriz döneminde de genellikle daha yakın ve açık bir ilişki kurarlar. Yakınlarını sıkıntıdan, üzüntüden koruma çabası ile olup bitenin açık konuşulmaması genellikle aradaki mesafeyi artırır ve yanlızlık duygusunu kuvvetlendirir. ayrı odalarda üzülmek’ Bir tiyatro oynamak’ paylaşımı azaltıp birlikte katlanılan zor zamanların yüküünü artırır. Ayrı odalarda ağlamak yerine üzüntüyü paylaşmak, rol yapmak yerine, samimi bir ilişki kurmak hastalığın neden olduğu farklı olma, uzaklaşma ve yabancılaşma duygularını azaltır. Çocuklarla, yaşlılarla, konuşmak özel bir yaklaşım gerektirir. Kişilerin yaşına, zihinsel durumuna göre bir yol belirlemek gerekir. Kanser tedavisi sürecinde Umutlu olmak’ ilaç etkisi yapıyor! Bu konularda yardım istemem akıl hastası olduğum anlamına gelir mi? Toplumla bazı kişiler danışman yada psikiyatri uzmanına gitmenin zayıflık, akıl hastalığı anlamına gelebileceğini düşünür ve yardım almaya çekinirler. Oysa tam tersi sorunları görmezden gelmekten vaz geçip gerektiğinde yardım alabilmek farklı bir güç anlamına gelir. Zor bir dönem geçiren bir kişi çözüm yolları bulmak üzere destek aradığınızı gösterir. Neden kendi doktorum bu konuda yardım etmiyor? Kanser tedavisi bir ekip işidir ve ruhsal sorunlarla ilgili konuda eğitimli ve deneyimli profesyonellerin yardım etmesi daha uygundur. UZM. BİY. ERAY ÜNÜVAR PROF. DR. HAYRİYE ELBİ

kanserle mücadele ile ilgili yazılar